Lisansüstü Tezlerdeki ‘Teşekkür’ler Gerçekten Teşekkür mü?


Ramazan ERDEM
raerdem@yahoo.com
___

Akademinin arka sokaklarını dolaştığımızda tezlerde öğrencilerin danışmanlarına ağdalı ve şâşâlı cümlelerle teşekkür etiklerini görüyoruz. Danışmanların dışında tez savunmasında görev alacak jüri üyeleri de bazen teşekkür edilenler arasında yer alabiliyor. Sonra yardım alınan arkadaşlara, başka hocalara, aile fertlerine (eş, çocuk, anne, baba vb.) dair de teşekkür cümleleri görmek mümkün. Katıldığım bir tez jürisinde aday köpeğine teşekkür etmişti, o da bana hayli ilginç gelmişti. Teşekkür, tez yazarının elinde bir güç aracı ama o güç bazen doğru bazen de yanlış yönde kullanılabilir.

Buradaki teşekkürlerin şükran, minnet ve vefa duygusunun insanî bir yansıması mı yoksa araçsallaşmış teknik bir not mu olduğu üzerine düşünülmelidir. Gerekçe bazen ikisi birden ya da ikisinden birisi olabilir. Genelleme yapılamaz tabii ki, her teşekkürün ayrı bir hikâyesi vardır. Tezlerdeki teşekkür hikâyeleri yeni bir bilimsel çalışmanın konusu olabilir.

Teşekkür ederek karşıdakine minnettarlığımızı göstermek, şükran ve vefa duygumuzu ifade etmek, iyi niyetin, saygı ve nezaketin gereğidir. Ama bunu hem teşekkür edilenin hak etmesi gerekir hem de teşekkür eden içten gelen bir samimiyetle bunu yapması gerekir. Aksi halde teşekkür etmek işini gördürmenin bir aracı haline gelmiş, yani araçsallaşmış olur.

Bizi bu tartışmaya iten konulardan örneklerle meseleyi açalım biraz:

  1. Bir arkadaşımız yüksek lisans teziyle ilgili bir konuda yardım istemişti. Ben de arkadaşlığın ve akademik paylaşımın gereği olarak bildiğim kadar yardım etmiştim. Bundan dolayı arkadaşımız tezinin önsözünde bize ve başka yardımcı olan arkadaşlara teşekkür etmiş. Danışmanı ise bu sayfadan benim de ismimin olduğu teşekkür edilen bazı isimlerin çıkarılmasını istemiş. Çünkü o isimler danışmanın “sevmediği” isimlermiş!
  2. Yine bir tez savunmasında jüri görevindeyken, danışman öğretim üyesinin adaya şu şu isimleri teşekkür edilenler arsından çıkar dediğine şahit olmuştum. O kişilerin teze ne katkı yaptığı ve neden teşekkür edildiği sorgulanmamıştı. Demek ki bu danışmanın teze yazılanlardan önceden haberi yoktu, diğer jüri üyelerinin yanında alandaki bazı isimleri tezin teşekkür edilenler arasından çıkararak bir “mesaj” veriyordu.
  3. Tezinde danışmanına gözleri yaşartacak derecede teşekkür edip danışmanla işi bittikten sonra çatışmalar yaşayan öğrenciler gördüm. Bunların bir kısmının o yazdığı teşekkür ifadelerinden dolayı kendisini sorguladığına şahit oldum. Bir kısmı da “o zaman öyle yapmam gerekiyordu” diyerek yaptıkları işi şartlara ve konjonktüre bağlıyorlardı. Yani teşekkür içten gelen bir minnettarlık duygusu olmaktan öte, danışmanım beni sağ salim köprüden geçirsin veya süreçte önüme engel koymasın diye yapılan bir yumuşak manipülasyon aracıydı.
  4. Danışmanıyla hayli problem yaşadığı, teze en ufak bir katkısının olmadığını düşündüğü halde yine hiç bozuntuya vermeden danışmana teşekkür edenlere şahit oldum. Bunların da bu teşekkürü köprüden geçerken danışman bir sıkıntı çıkarmasın diye yaptıklarını düşünüyorum.
  5. Öğretim üyeliğimin ilk yıllarında teslim edilen tezlerde kendi öğrencilerimin teşekkür sayfalarında neler yazdıklarını “daha çok” merak ettiğimi fark ettim. Kendi zaafımı keşfetmek gibi bir şeydi bu. İyi ki farkına varmışım, aksi halde teşekkürün araçsallaştırıldığı bir dünyada kendim de bu işin aparatı olacaktım. Sonradan çok şükür ki (Allah’a şükür yâni!) bu sayfalarda yazılanlara yukarıdaki gerekçeler üzerinden baktım, içten gelen teşekkürler ile araçsal teşekkürleri ayırt edecek hale geldim. Ve şimdi öğrencilerimi de “teşekkür” baskısından kurtarmak için, teşekkür bilgilerini tezi savunduktan sonra yazın ve içinizden geldiği gibi yapın tavsiyesinde bulunuyorum, teşekkür olarak ne yazdıklarını da o kadar merak etmiyorum.

Basit bir konu gibi görünmesine rağmen bir “teşekkür” tezi rezil de edebilir vezir de! Tezin bilimselliğini (!) jüri üyeleri nezdinde etkileme potansiyeli de var. Meselâ adayın alanda çok otorite birisine, -vefat ettiği için ismini rahmetle anacağım bir örnek vereyim: Adayın Prof. Dr. Oktay SİNANOĞLU’na- teşekkür ettiğini göz önüne getirin. Bu teşekkür jüri üyelerine şu mesajı verir: Bu tezi yazarken Prof. Dr. Oktay SİNANOĞLU’ndan destek aldım, tezi eleştirirken sadece beni değil aynı zamanda Oktay hocayı da eleştirmiş oluyorsunuz! Burada kötü niyet varsa teşekkür edilen isimlere sığınma söz konusu. İyi niyet varsa, zaten gerçekten yardım alınmış ve teşekkür edilmiştir, buna bir lafımız yok… Ancak tezi güçlü göstermek için yapılıyorsa tespit edilmesi zor bir etik problem.

Anlaşılacağı üzere, tezlerde yazılan teşekkürler incelenmeye değer bir arka sokak malzemesi veriyor bize. Tez yazarları teşekkür ederken, danışmanlar ya da diğerleri teşekkür edilirken arka sokakların bu görüntüsünü akıllarında tutsunlar.

28 Mart 2025


Bu Yazıyı Paylaşın:
Yorumlar (Yorum yapılmamış)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

×

Bir Şeyler Ara