Zihinlerde Oluşturmaya Çalıştığımız Bir Parça İyilik, Güzellik ve Nitelik Çabası…

Öznenin, “müesses nizam” ile kavgası insanlık tarihi kadar eskidir. Akla gelen ilk örneklerden birisi, Yunan mitolojisinde Prometheus’un Olimpos tanrılarının kurduğu düzene başkaldırarak ateşi çalması ve onu insanların hizmetine sunmasıdır. Prometheus, bu yaptığına karşılık Zeus tarafından ağır bir cezaya çarptırılır. Mitolojiden dine kayarak başka bir tarihi örnek vermek gerekirse: Hz. İbrahim, kendi bahası da dâhil olmak üzere Nemrud’un koyduğu kanunlar ve kurduğu bir düzen için ateşe atılmıştı. O zamanda mutlu bir hayat sürmenin yolu Nemrud’a tabi ve tebaa olmaktan geçer. Ancak Nemrud’un hegemonik düzeni Hz. İbrahim’i rahatsız eder ve onun bulunduğu düzenin sahte konforuna karşı savaş açar. Nemrud’a kulluğu reddeder, putları kırar ve insanları doğru yola çağırır. Putları kırdıktan sonra ateşe atılırken bütün boyunlar esrar ve tepkilerle karşı “Belki de o yapmıştır!” diyerek etrafındakilere bir mesaj verir. Böylelikle herkesin aklını düşünmeye davet eder ve insan zihninin özgürleşmesine çalışır. Tabii ki müesses nizama karşı çıkmak kolay değildir ve bunun bir bedeli vardır. Hz. İbrahim de hapsedilmiş, ateşlere atılmış ve sürülmüştür. Ancak, onun bu başkaldırısı, insanlığın sahte tanrılardan kurtulması adına bir dönüm noktasıdır.

Belki günümüzde Olimpos Dağı’nın tanrıları ya da Nemrud gibi kendini tanrılaştıran krallar yoktur; ancak onların yerini alan modern tanrılar ve hegemonik yapılar vardır. Bu yapılar politik, ekonomik, sosyal güç mekanizmaları ve tahakküm ile insanlığın özgürlüğünü bir nesneye dönüştürmektedir. Sistemin dinine girmiş, köleler de özgürleri gibi düşünmek için değişerek/dönüşerek kendine özgü düşünce kodları üretebilmektedir. Kurulu düzenin dışında kalanlar ise bu düzenin dışına çıkmak için cesaret aramaktadır. Kurulu düzenin dışında kalanlar aslında biziz ve biz ne yapabiliriz? Biz ne yapmalıyız ve bu ezadan olmamak için? Bu noktada Eleştirel Yönetim Çalışmaları bizim için bir imkân olabilir. Herkesin katılımına açık ve kullanışlı olanı bulma çabası içinde olan bu çalışma, “herkesin malı ve kamusu olma” gibi düşünsel bir iddiaya sahiptir. Herkesin aklının üzerindeki perdeleri kaldırma ve insanlığın özgürleşme sürecine getirme mücadelesi vermektedir. Isparta Okulu kapsamında düzenlediğimiz YÖNEP Çalıştaylarıyla yapmak istediğimiz bu diyebiliriz. İşte elinizdeki bu kitap ortaya çıkan niyet budan ibaret! 

• Giriş: Eleştirel Yönetim Çalışmaları

• Eleştirel Yönetim Çalışmalarının Dünü, Bugünü ve Yarını

• Frankfurt Okulu ve Eleştirel Teori

• Herbert Marcuse’nin Teknolojik Akıl ve Tek-Boyutlu Felsefe Eleştirisi

• Hegemonik İktidarın Sürdürülmesinde İdeolojik Aygıtların Rolü

• Çevre ve İnsan İlişkileri: Eleştirel Bir Değerlendirme

• Gözetim Toplumu ve Yeni Yönetim Mekanizmaları

• Dijital Teknolojilerin Eleştirel Analizi: Fırsatlar, Riskler ve Gelecek Perspektifleri

• Öznenin Yok Oluşu: Kurumsallaşma ve Bürokratikleşme

• Küreselleşen Dünyada Öznenin Yok Oluşuna Etkileyici (Influencer) Etkisi Üzerine Bir İnceleme

• Örgütsel İlişkilerde Kayıp Halka: İnsan Onuru

• Eleştirel İnsan Kaynakları Yönetimi

• Performatif Yaklaşımların Eleştirisi: Akademi Üzerinden Bir Değerlendirme

• Akademik Özgürlük Yanılgısı ve Yapısal Sorunlar: “Varlık, İşleyiş, Yapma, Bilme, Yaşama ve Eylem” Yaklaşımlarıyla Akademik Bilinç

• Eleştirel Olma Tercihinin Otoetnografik Anlatısı